
Kesrette Vahdet
Herkesin, ihtiyacını kendine çektiğine inanıyorum. Kanaatimce, dünya hayatını anlamlı kılan maddelerden biri kişinin kendi kendine şahitlik edecek deneyimler yaşıyor olmasıdır. Kader planında Allah'ın olmuş ve olacak olan her şeyi bildiğine inanıyor isek, o zaman bilmesi, öğrenmesi, deneyimlemesi gereken kimdir? Bizi kendi Ruh'undan bir parça ile var ederek değerli kılan Allah'ı bilmek, kesret yani bu kadar çeşitlilik ve çokluk içerisinden vahdete, Bir olana varmak, varabilmek hayatın gayesidir. Her şeyi var eden Allah ise her şeyin de "O'ndan"olduğuna tanıklık etmek için gayret etmeli. Ne kadar zıt, çeşitli ve de çok olsa da görünen, görünenin ötesine geçerek hepsini, tüm yaratılanı bir bütün olarak görebilmeye niyet etmeli ve bu da yolculuk esnasındaki düsturumuz olmalı. Allah'tan başka ilah olmadığına, yani her şeyin Allah'tan olduğuna şahitlik etmek, 'şehadete' varmak bizim gayemiz. Sadece dil ile söylemek değil, kalben tasdikleyerek inanabilmek için dünya hayatında bu Birliğe şahitlik etmek gerek. Yoksa inanç da sözde inanç... Genelde çok iddialı ve katı konuşuyorsa bir insan kendiyle ilgili farkına varmadığı gerçekliklerin olma olasılığı da yüksektir. İnandıklarımızı söylerken, özellikle iddiayla söylediklerimizi, hayatımızı, davranışlarımızı bir gözden geçirmeli, sorgulamalı ve bir tezatlık varsa ne eksik ne yanlış ona odaklanmalı, inandığımız ya da inanmak istediğimiz uğurda mücadele etmeli. Yaşadığımız her şeyin birbirinden bağımsız değil, birbiriyle bağlantılı olduğunu görmek için çaba harcamalı ki şu hayat yolculuğunda heybemize O'nu bulma, O'na şahitlik etme ve O'nunla olma güzelliklerini katabilelim. Hayat bizim için daha anlamlı olsun, huzurla dolsun.
BGM
15.01.2024